Cehennem Nedir
Cehennem Nedir ? Cehennem Ne demek ?
1-)Alm. Hölle (f), Fr. Enferr (m), İng. Hell. Âhirette kafirlerin sonsuz, Müslümanlardan günahkar olanların da günahları kadar kalıp azab görecekleri yer. Allahü tealanın bütün peygamberleri, insanlara Cehennem azabını haber vermişler, inanmayanları bununla ikaz etmişlerdir.
Bu dünyada, gönderilen peygamberlere inanmayanlara, emredilenleri yapmayanlara ceza olarak, Allahü teala tarafından Cehennem hazırlanmıştır. Cehennem sonsuzdur. Dünyada Allahü tealanın emir ve yasaklarını kabul etmeyenler, Cehennem’de sonsuz azab içinde kalacaklardır. Bunlara hiçbir surette kurtuluş ümidi yoktur. Îman ile ölenlerden, günahları şefaat ve ihsan ile affedilmeyenler de Cehennem’e girecek, günahları kadar burada kaldıktan sonra çıkarılarak temiz bir halde Cennet’e sokulacaktır.
Cehennem ve oradaki azabın nasıl olduğu bu dünyada herkes tarafından tam anlaşılamaz. Bu husus ancak ahirette tam olarak anlaşılacaktır. İslam dininin bildirdiği hususiyetleri ile bazı açıklamalar yapılabilir.
Müminlere mükafat ve nimet için hazırlanmış Cennet, kafirlere de azab için hazırlanmış olan Cehennem (şimdi) vardır. Her ikisini de Allahü teala yoktan var etmiştir. Kıyamette her şey yok edilip, tekrar yaratıldıktan sonra, ebedi olarak varlıkta kalacaklar hiç yok olmayacaklardır.
Cehennem meleklerine Zebani denir. Bunlar Cehennem’de emrolunan vazifeleri yapar. Cehennem ateşi bunlara zarar vermez. Denizin balığa zararlı olmadığı gibidir. Cehennem Zebanilerinin büyükleri on dokuzdur. En büyüğünün adı Malik’tir.
Allahü teala Kur’an-ı kerimde kendisine inanmayanlar ve günahkarlar için hazırladığı Cehennem’ini haber vermektedir. Âyet-i kerimelerde mealen buyruldu ki:
Görüşleri ve akılları, bu dünya çerçevesine sıkışmış olanlar, ahireti bırakarak dünyanın çabuk geçiçi zevklerinin arkasından koşuyor. Gece-gündüz düşündükleri ve sıkıntılara katlanarak özledikleri bu nimetlerden dilediğimizi, istediklerimize kolaylıkla ve bol bol veririz. Fakat bunlara böylece iyilik etmiyoruz. Cehennem azabını hazırlıyoruz. Bunlar ahirette rahmetten uzaklaştırılıp, kötü bir halde, Cehennem’e sürükleneceklerdir. Her biri çabuk biten ve arkasından sıkıntılar ve felaketler bırakan bu dünyadaki haramların lezzetlerine bağlanmayıp da vadettiğim sonsuz ve hakiki ve hiç değişmeyen ahiret nimetlerini isteyerek, gösterdiğim ve beğendiğim iyilikleri yapanlara gelince, bunlar Kur’an-ı kerimde bildirdiğim yolda yürüdükleri için, bütün iyiliklerini beğeniriz. Kimseyi umduğundan mahrum bırakmayız. Nimetlerimizi hepsine serperiz. Senin Rabbinin nimetlerinin yetişmediği kimse yoktur. (İsra suresi: 18)
Kafir olanlara gelince, onlara Cehennem ateşi var. (İkinci defa haklarında hüküm verilip) öldürülmezler ki, ölsünler (de rahata kavuşsunlar). Üzerlerinden Cehennem’in azabı da hafifletilmez. İşte (Allah’ı ve nimetlerini inkar eden) her nankörü böyle cezalandırırız. O kafirler Cehennem’de şöyle derler: Ey Rabbimiz! Bizleri çıkar (dünyada şirk gibi) yapageldiklerimizden başka salih bir amel yapalım. (Allah onlara şöyle buyurur:) Size düşünecek kimsenin düşüneceği kadar ömür vermedik mi? Hem size peygamber de geldi. O halde (ateşin azabını) tadın. Çünkü zalimleri (Allah’ın azabından) kurtaracak yoktur. (Fatır suresi: 36-37)
Âl-i İmran suresi 85. ayet-i kerimede mealen: Muhammed (aleyhisselam)in getirdiği İslam dininden başka din isteyenlerin, dinlerini Allahü teala sevmez ve kabul etmez. Din-i İslama arka çeviren, ahirette ziyan edecek, Cehennem’e gidecektir.
Nisa suresi, 13. ayet-i kerimede mealen:Allahü tealanın ve peygamberi Muhammed (aleyhisselam)in emirlerine aldırış etmeyenler, beğenmeyenler, asra, fenne uygun değildir, modern ihtiyaçlara kafi değildir diyenler, kıyamette Cehennem ateşinden kurtulamayacaklardır. Cehennem’de çok acı azab vardır, buyruldu.
Cehennem’deki azab çeşitlidir. Ateşle olduğu gibi, “Zemherir” denilen yerlerinde çok şiddetli soğukla da olacaktır. Bazı kimselere, bir ateşe bir soğuğa daldırılarak azab yapılacaktır.
Cehennem yedi tabakadır. Birinci tabaka en hafiftir. Fakat dünya ateşinden yetmiş kat daha şiddetlidir. Adı “Cehennem”dir. Burada Müslümanlardan bir kısmı yanıp, günahlarından temizleneceklerdir. Cehennem’in ikinci tabakası daha şiddetlidir. Adı “Sa’ir”dir. Burada Yahudiler yanacaktır. Üçüncü tabakası daha şiddetli olup, adı “Sakar”dır. Burada şimdiki Hıristiyanlar azap görecektir. Dördüncü tabakanın adı “Cahim”dir. Burada, güneşe, yıldızlara tapanlar azap görecektir. “Hutame” denilen beşincisinde, ateşe, öküze tapanlar, Budistler, Brehmenler yanacaktır. Altıncı tabakasının adı “Lazy” olup, burada, hiç dini olmayanlar, müşrikler, komünistler, masonlar azab görüp yanacaklardır. Cehennem’in yedinci tabakası, en dibi, en şiddetli tabakası olup, adı “Haviye”dir. Burada, inanmadıkları halde inanmış görünen ve İslam dininden ayrılıp mürted olanlar yanacaktır. Bu yedi tabakanın isimlerinin sırası, bazı dini kaynaklarda başka türlü yazılıdır. Muhakkak olan şudur ki, Cehennem vardır ve sonsuzdur. Yedi tabakası vardır. İnanmayanlar burada sonsuz olarak azap çekeceklerdir.
Cehennem hakkında Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyuruyor ki:
Cehennem’de deve boynu gibi yılanlar vardır. Öyle zehir akıtırlar ki, harareti kırk yıllık yoldan alınır. Yine orada öyle akrepler var ki, her biri birer katır gibidir. Onların da akıttığı zehirlerin harareti kırk yıllık mesafeden alınır.
Hüzün kuyusundan veya vadisinden Allah’a sığınınız. O, Cehennem’de bir deredir. Cehennem bile günde yetmiş defa onun hareketinden Allah’a sığınır; Allahü teala onu riyakar okuyucular (İslam dinine riya ile inanan ve Kur’an-ı kerimi riya için okuyanlar) için hazırlamıştır.
Ey müslümanlar topluluğu! Allahü tealanın sizi teşvik ettiği şeye rağbet ediniz ve O’nun yasak ettiklerinden kaçınınız. Allahü tealanın korkuttuğu şeylerden korkunuz. O’nun cezasından, azabından Cehennem’inden korkunuz. Şu bulunduğunuz dünyada O’nun ateşinden bir damla kıvılcım bulunmuş olsa, bu dünyayı sizler için yaşanmaz hale getirir.
2-)CEHENNEM
Derin kuyu, ahirette kafir ve günahkar kimselerin
azap Cekecekleri ceza yeri. Kur'an-ı Kerim'de inanan ve güzel amel
işleyen kimselere Cennet* vadedildiği gibi (el-Kehf 18/107); kafir
ve günahkar kimselere de Cehennem vadedilmiştir. Kafir, münafık
ve müşrikler Cehennem'de ebedi kalırlar, orada ölmezler ve
azabları hafifletilmez. Tövbe etmeden günahkar olarak ölen ve
Allah'ın kendilerini affetmediği mü'minler ise Cehennem'de
ebedi kalmazlar. Kendilerine günahları kadar azap edilir. Sonra
oradan kurtulup Cennet'e girerler ve orada ebedi kalırlar. (Alauddin
Âbidin, el-Hediyetü'l-Alaiyye, 468).
Allah Cehennem'i diğer yaratıklardan önce
yaratmıştır ve şu anda mevcuttur, yok
olmayacaktır. Nitekim şu ayet bu durumu gayet açık ifade
eder:
"Artık o ateşten sakının ki,
onun tutuşturucu odun (kafir) insanlarla taşlardır. O (ateş)
kafirler için hazırlanmıştır. " (el-Bakara,
2/24) "Kafirler için hazırlanan ateşten korkun. " (Âli
İmran, 3/131).
Enes b. Malik'ten rivayet olunan bir hadiste de
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır: "Demin
Cennet ile Cehennem şu duvarın yüzünde bana arz olundu. "
(Tecrid-i Sarih Terceme ve Şerhi, II, 483).
Ateş, insan cismine çok büyük acı ve
ızdırap verdiği için ahirette kafir ve münafıkların
cezası ateşle verilecektir. Böylelikle Cehennem, Allah'nı
tutuşturulmuş ateşinin ismidir (Rağıb
el-İsfahani, el-Müfredat, I02).
İşte Cehennem'in en açık vasfı
ateş olduğu için bazen, Cehennem yerine ateş manasına
"nar" kullanılır: "Şüplıesiz ki münafıklar
nar (Cehenneın)'ın en aşağı
tabakasındadırlar. " (en-Nisa, 4/145).
Kur'an-ı Kerim'de Cehennem'in yedi kapısının
olduğu belirtilmektedir.
"Cehennemin yedi kapısı olup, her
kapıdan onların girecekleri ayrılmış bir
kısım vardır. " (el-Hicr, 15/44). Bu ayet iki
şekilde tefsir edilmiştir:
a- Cehenneme girecekler çok olduğu için;
b- Cezalandırma azgınlığın çeşit
ve derecelerine göre olacağı için Cehennem'in yedi kapısı
veya tabakası vardır. Bu kapı veya tabakalar
şunlardır:
1- Cehennem; yukarıda söz konusu edildiği
şekilde Kur'an-ı Kerim'in yetmişyedi ayetinde geçmektedir.
2- Laza (alevli ateş): "Hayrı' (Allah
onu azabdan kurtarmaz) Çünkü o Cehenneın alevli bir ateştir"
(el-Mearic, 70/15).
3- Sair (pılgın ateş): "O
şeytanlara (ahirette) çılgın ateş azabı
hazırladık. " (el-Mülk, 67/5). Ayrıca on beş
ayette daha bu isimle geçmektedir. (22/4; 31/21; 34/12 vs.)
4- Sakar (kırmızı ateş): "Hem
ey Rasulüm bilir misin, nedir o sakar (Cehennem). " (el-Müddessir,
14/27)
5- Haviye (uçurum): "O, kızgın bir
ateştir " (el-Karia, 101/9-11).
6-Hutame (kalbleri saran ateşli kaygı):
"Şüphesiz o, Hutame ye (ateşe) atılacaktır."
(Hümeze, 104/4).
7- Cahim (yanan kızgın ateş):
"Küfredenler ve ayetlerimizi yalanlayanlara
gelince, işte onlar Cahim'in yaranıdırlar. " (el-Maide,
5/10).
Cehennem'de görülecek azabın miktar, şiddet
ve şekillerini ancak Allah ve Rasulü'nün bizlere bildirmesiyle ve
bildirdikleri kadarıyla bilebiliriz. Kur'an-ı Kerim'de
belirtildiğine göre;
a- Cehennem kafirleri çepeçevre kuşatır:
"Cehennem inkar edenleri şüphesiz çepeçevre kuşatacaktır.
" (el-Tevbe, 9/49).
b- Cehennem ateşi sönmez: "Biz sapık
kimseleri kıyamet günü yüzü koyun, körler, dilsizler ve sağırlar
olarak haşrederiz. Varacakları yer Cehennem'dir. Onun ateşi
ne zaman sönmeye yüz tutsa hemen alevini artırırz. " (İsra,
17/97).
c- Cehennem dolmak bilmez: "O,gün Cehennem'e:
"doldun mu?"deriz. O! " Daha var mı?" der. "
(Kaf, 50/30).
d- Kaynarken çıkardığı ses:
"Rablerini inkar eden kimseler için Cehennem azabı
vardır. Ne kötü bir dönüştür. Oraya atıldıkları
zaman onun kaynarken çıkardığı uğultuyu
işitirler. Nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. İçine
her bir topluluğun atılmasında bekçileri onlara:
"size bir uyarıcı gelmemiş miydi" diye sorarlar.
Onlar evet, doğrusu bize bir uyarırı geldi; fakat biz
yalanladık ve Allah hiç bir şey indirmemiştir, siz büyük
bir sapıklık içerisindesiniz, demiştik " derler.
" (el-Mülk, 67/6-9).
e- "Ateş onların yüzlerini yalar, dişleri
sırıtıp kalır. " (el-Mü'minün, 23/104).
f- "Boyunlarında halkalar ve zincirler olarak
kaynar suya sürülür, sonra ateşte yakılırlar. "
(el-Mü'min, 40/70-72).
g- İnkar edenlere ateşten elbiseler
kesilmiştir-. Başlarına kaynar su dökülür de bununla karınlarındakiler
ve derileri eritilir. Demir topuzlar da onlar içindir. Orada uğradıkları
gamdan ne zaman çıkmak isteseler, her defasında oraya geri
çevrilirler. Ve kendilerine "yakıcı azabı
tadın"denir. (el-Hacc, 22/19-22).
h- Derileri yandıkça azabı tatmaları için
yeniden başka derilerle değiştirilir. (en-Nisa, 4/56).
i- Ölümü isterler fakat azabları
devamlıdır, ölmezler. (bk. 43/74-77; 35/36).
Hz. Peygamber'in ifadesine göre:
"Cehennem ateşi (miktarca ve sayıca) dünya
ateşleri üzerine altmış dokuz derece fazla
kılınmıştır. Bunlardan her birinin harareti bütün
dünya ateşinin harareti gibidir. " (Tecrid-i Sarih Tercüme
ve Şerhi, IX, 50).
Kur'an-ı Kerim, Cehennem ehlinin çekeceği
azap ve yiyecekleri hakkında da bir takım tasvir ve izahlarda
bulunur: "(Nasıl) ağırlanmak için bu (nimet) mi hayırlı
yoksa zakkum ağacı mı? Biz onu zalimler için bir fitne (sınama
vesilesi veya azap) kıldık. O, Cehennem'in dibinde çıkan
bir ağaçtır. Tomurcukları şeytanların
başları gibidir. Onlar ondan yiyecekler ve
karınlarını onunla dolduracaklar. Sonra onların, bunun
üzerine kaynar su karıştırılmış bir içkileri
vardır. (Yedikleri zakkum, boğazlarını yakar) Yanan
boğazlarını dindirmek için içecek bir şey ararlar.
Ama kaynar su katılmış kusuntu ve irinden başka içecek
bulamazlar." (Saffat, 37/62/67). "O ayetlerimizi inkar
edenleri yakında bir ateşe sokacağız, (öyle ki)
derileri piştikçe azabı tatsınlar diye onlara başka
deriler vereceğiz! Şüphesiz Allah daima üstün ve hikmet
sahibidir." (en-Nisa, 4/56).
Cezalar, işlenen suçlar cinsinden olacaktır.
Dilleriyle suç işleyenlerin cezaları dillerine; elleriyle günah
işleyenlerin cezaları ellerine vs. tatbik edilecektir.
Cehennem'in yakacağı hakkında da
Kur'an'da bilgi verilmekte ve şöyle denilmektedir: "Ey
inananlar, kendinizi ve ailenizi bir ateşten koruyun ki, onun
yakıtı insanlar ve taşlardır. " (et-Tahrim,
66/6).
Kur'an'da Cennet ehli ile Cehennem ehli arasında
konuşmalar yapılacağı da belirtilerek bu
konuşmalardan nakiller yapılmaktadır: "O gün münafık
erkekler ve münafık kadınlar (sür'atle Cennet'e girmekte
olan) müminlere derler ki: "(Ne olur) bize bakın da sizin
nurunuzdan alalım." Onlara: "Arkanıza dönün de nur
arayın!" denilir (Kendileriyle alay eden bu ses, onlara diyor
ki: Arkada kalan dünyaya dönün nur orada aranır. Nurun
kaynağı, dünyada yapılan işlerdir. Böyle denilir ve
müminlerle münafıkların) aralarına kapılı bir
sur çekilir ki, onun içinde rahmet vardır. Dış yönünde
de azap. (Münafıklar), onlara seslenirler: "Biz de sizinle
beraber değil miydik" Müminler derler ki: "Evet ama, siz
kendi canlarınıza kötülük ettiniz. (İnananların
başlarına felaket gelmesini) gözlediniz. Şüphe ettiniz,
kuruntular sizi aldattı. Allah'ın emri (olan ölüm) gelinceye
kadar (böyle hareket ettiniz). O çok aldatıcı (şeytan)
sizi Allah hakkında aldattı. " (el-Hadid, 57/13-14). Başka
bir yerde de şöyle anlatılır:
"Cennet halkı, ateş halkına
seslendi: Rabbimiz'in bize vadettiğini biz gerçek bulduk. Siz de
Rabbiniz'in size vadettiğini gerçek buldunuz mu? (Onlar da): Evet
dediler ve aralarında bir ünleyici: Allah'ın laneti zalimlerin
üzerine olsun! diye ünledi." (el-Â 'raf, 7/44-45).
İnsanın eğitimi ve iyi
davranışlara yönlendirilmesi açısından Cennet ve
Cehennem inancının dünya hayatına etkileri açıktır.
Kişi, gizli ve açık yaptığı her şeyin
karşılığını, bulacağını ve
Cehennem'deki cezanın dehşetini
hatırladığında, elbette hareketlerine çeki düzen
verme ihtiyacını duyacaktır.
M. Sait ŞİMŞEK
3-)
Derin kuyu, ahirette kafir ve günahkar kimselerin azap Cekecekleri ceza yeri. Kur'an-ı Kerim'de inanan ve güzel amel işleyen kimselere Cennet* vadedildiği gibi (el-Kehf 18/107); kafir ve günahkar kimselere de Cehennem vadedilmiştir. Kafir, münafık ve müşrikler Cehennem'de ebedi kalırlar, orada ölmezler ve azabları hafifletilmez. Tövbe etmeden günahkar olarak ölen ve Allah'ın kendilerini affetmediği mü'minler ise Cehennem'de ebedi kalmazlar. Kendilerine günahları kadar azap edilir. Sonra oradan kurtulup Cennet'e girerler ve orada ebedi kalırlar. (Alauddin Âbidin, el-Hediyetü'l-Alaiyye, 468).
Allah Cehennem'i diğer yaratıklardan önce yaratmıştır ve şu anda mevcuttur, yok olmayacaktır. Nitekim şu ayet bu durumu gayet açık ifade eder:
"Artık o ateşten sakının ki, onun tutuşturucu odun (kafir) insanlarla taşlardır. O (ateş) kafirler için hazırlanmıştır. " (el-Bakara, 2/24) "Kafirler için hazırlanan ateşten korkun. " (Âli İmran, 3/131).
Enes b. Malik'ten rivayet olunan bir hadiste de Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır: "Demin Cennet ile Cehennem şu duvarın yüzünde bana arz olundu. " (Tecrid-i Sarih Terceme ve Şerhi, II, 483).
Ateş, insan cismine çok büyük acı ve ızdırap verdiği için ahirette kafir ve münafıkların cezası ateşle verilecektir. Böylelikle Cehennem, Allah'nı tutuşturulmuş ateşinin ismidir (Rağıb el-İsfahani, el-Müfredat, I02).
İşte Cehennem'in en açık vasfı ateş olduğu için bazen, Cehennem yerine ateş manasına "nar" kullanılır: "Şüplıesiz ki münafıklar nar (Cehenneın)'ın en aşağı tabakasındadırlar. " (en-Nisa, 4/145).
Kur'an-ı Kerim'de Cehennem'in yedi kapısının olduğu belirtilmektedir.
"Cehennemin yedi kapısı olup, her kapıdan onların girecekleri ayrılmış bir kısım vardır. " (el-Hicr, 15/44). Bu ayet iki şekilde tefsir edilmiştir:
a- Cehenneme girecekler çok olduğu için;
b- Cezalandırma azgınlığın çeşit ve derecelerine göre olacağı için Cehennem'in yedi kapısı veya tabakası vardır. Bu kapı veya tabakalar şunlardır:
1- Cehennem; yukarıda söz konusu edildiği şekilde Kur'an-ı Kerim'in yetmişyedi ayetinde geçmektedir.
2- Laza (alevli ateş): "Hayrı' (Allah onu azabdan kurtarmaz) Çünkü o Cehenneın alevli bir ateştir" (el-Mearic, 70/15).
3- Sair (pılgın ateş): "O şeytanlara (ahirette) çılgın ateş azabı hazırladık. " (el-Mülk, 67/5). Ayrıca on beş ayette daha bu isimle geçmektedir. (22/4; 31/21; 34/12 vs.)
4- Sakar (kırmızı ateş): "Hem ey Rasulüm bilir misin, nedir o sakar (Cehennem). " (el-Müddessir, 14/27)
5- Haviye (uçurum): "O, kızgın bir ateştir " (el-Karia, 101/9-11).
6-Hutame (kalbleri saran ateşli kaygı): "Şüphesiz o, Hutame ye (ateşe) atılacaktır." (Hümeze, 104/4).
7- Cahim (yanan kızgın ateş):
"Küfredenler ve ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar Cahim'in yaranıdırlar. " (el-Maide, 5/10).
Cehennem'de görülecek azabın miktar, şiddet ve şekillerini ancak Allah ve Rasulü'nün bizlere bildirmesiyle ve bildirdikleri kadarıyla bilebiliriz. Kur'an-ı Kerim'de belirtildiğine göre;
a- Cehennem kafirleri çepeçevre kuşatır: "Cehennem inkar edenleri şüphesiz çepeçevre kuşatacaktır. " (el-Tevbe, 9/49).
b- Cehennem ateşi sönmez: "Biz sapık kimseleri kıyamet günü yüzü koyun, körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Varacakları yer Cehennem'dir. Onun ateşi ne zaman sönmeye yüz tutsa hemen alevini artırırz. " (İsra, 17/97).
c- Cehennem dolmak bilmez: "O,gün Cehennem'e: "doldun mu?"deriz. O! " Daha var mı?" der. " (Kaf, 50/30).
d- Kaynarken çıkardığı ses: "Rablerini inkar eden kimseler için Cehennem azabı vardır. Ne kötü bir dönüştür. Oraya atıldıkları zaman onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler. Nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. İçine her bir topluluğun atılmasında bekçileri onlara: "size bir uyarıcı gelmemiş miydi" diye sorarlar. Onlar evet, doğrusu bize bir uyarırı geldi; fakat biz yalanladık ve Allah hiç bir şey indirmemiştir, siz büyük bir sapıklık içerisindesiniz, demiştik " derler. " (el-Mülk, 67/6-9).
e- "Ateş onların yüzlerini yalar, dişleri sırıtıp kalır. " (el-Mü'minün, 23/104).
f- "Boyunlarında halkalar ve zincirler olarak kaynar suya sürülür, sonra ateşte yakılırlar. " (el-Mü'min, 40/70-72).
g- İnkar edenlere ateşten elbiseler kesilmiştir-. Başlarına kaynar su dökülür de bununla karınlarındakiler ve derileri eritilir. Demir topuzlar da onlar içindir. Orada uğradıkları gamdan ne zaman çıkmak isteseler, her defasında oraya geri çevrilirler. Ve kendilerine "yakıcı azabı tadın"denir. (el-Hacc, 22/19-22).
h- Derileri yandıkça azabı tatmaları için yeniden başka derilerle değiştirilir. (en-Nisa, 4/56).
i- Ölümü isterler fakat azabları devamlıdır, ölmezler. (bk. 43/74-77; 35/36).
Hz. Peygamber'in ifadesine göre:
"Cehennem ateşi (miktarca ve sayıca) dünya ateşleri üzerine altmış dokuz derece fazla kılınmıştır. Bunlardan her birinin harareti bütün dünya ateşinin harareti gibidir. " (Tecrid-i Sarih Tercüme ve Şerhi, IX, 50).
Kur'an-ı Kerim, Cehennem ehlinin çekeceği azap ve yiyecekleri hakkında da bir takım tasvir ve izahlarda bulunur: "(Nasıl) ağırlanmak için bu (nimet) mi hayırlı yoksa zakkum ağacı mı? Biz onu zalimler için bir fitne (sınama vesilesi veya azap) kıldık. O, Cehennem'in dibinde çıkan bir ağaçtır. Tomurcukları şeytanların başları gibidir. Onlar ondan yiyecekler ve karınlarını onunla dolduracaklar. Sonra onların, bunun üzerine kaynar su karıştırılmış bir içkileri vardır. (Yedikleri zakkum, boğazlarını yakar) Yanan boğazlarını dindirmek için içecek bir şey ararlar. Ama kaynar su katılmış kusuntu ve irinden başka içecek bulamazlar." (Saffat, 37/62/67). "O ayetlerimizi inkar edenleri yakında bir ateşe sokacağız, (öyle ki) derileri piştikçe azabı tatsınlar diye onlara başka deriler vereceğiz! Şüphesiz Allah daima üstün ve hikmet sahibidir." (en-Nisa, 4/56).
Cezalar, işlenen suçlar cinsinden olacaktır. Dilleriyle suç işleyenlerin cezaları dillerine; elleriyle günah işleyenlerin cezaları ellerine vs. tatbik edilecektir.
Cehennem'in yakacağı hakkında da Kur'an'da bilgi verilmekte ve şöyle denilmektedir: "Ey inananlar, kendinizi ve ailenizi bir ateşten koruyun ki, onun yakıtı insanlar ve taşlardır. " (et-Tahrim, 66/6).
Kur'an'da Cennet ehli ile Cehennem ehli arasında konuşmalar yapılacağı da belirtilerek bu konuşmalardan nakiller yapılmaktadır: "O gün münafık erkekler ve münafık kadınlar (sür'atle Cennet'e girmekte olan) müminlere derler ki: "(Ne olur) bize bakın da sizin nurunuzdan alalım." Onlara: "Arkanıza dönün de nur arayın!" denilir (Kendileriyle alay eden bu ses, onlara diyor ki: Arkada kalan dünyaya dönün nur orada aranır. Nurun kaynağı, dünyada yapılan işlerdir. Böyle denilir ve müminlerle münafıkların) aralarına kapılı bir sur çekilir ki, onun içinde rahmet vardır. Dış yönünde de azap. (Münafıklar), onlara seslenirler: "Biz de sizinle beraber değil miydik" Müminler derler ki: "Evet ama, siz kendi canlarınıza kötülük ettiniz. (İnananların başlarına felaket gelmesini) gözlediniz. Şüphe ettiniz, kuruntular sizi aldattı. Allah'ın emri (olan ölüm) gelinceye kadar (böyle hareket ettiniz). O çok aldatıcı (şeytan) sizi Allah hakkında aldattı. " (el-Hadid, 57/13-14). Başka bir yerde de şöyle anlatılır:
"Cennet halkı, ateş halkına seslendi: Rabbimiz'in bize vadettiğini biz gerçek bulduk. Siz de Rabbiniz'in size vadettiğini gerçek buldunuz mu? (Onlar da): Evet dediler ve aralarında bir ünleyici: Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun! diye ünledi." (el-Â 'raf, 7/44-45).
İnsanın eğitimi ve iyi davranışlara yönlendirilmesi açısından Cennet ve Cehennem inancının dünya hayatına etkileri açıktır. Kişi, gizli ve açık yaptığı her şeyin karşılığını, bulacağını ve Cehennem'deki cezanın dehşetini hatırladığında, elbette hareketlerine çeki düzen verme ihtiyacını duyacaktır.
4-)Allahü teala Kur'an-ı kerimde mealen buyurdu ki:
Kim Allahü teala ve Resulüne ısrarla isyan eder, inkar etmek suretiyle Allahü tealanın koyduğu sınırları çiğneyip geçerse, onu içinde sonsuz kalıcı olarak Cehennem'e koyar. (Allahü tealanın ve peygamberi Muhammed'in (aleyhisselam) emirlerine aldırış etmiyenler, beğenmiyenler, asra, fenne uygun değildir, modern ihtiyaçlara kafi değildir diyenler, kıyamette Cehennem ateşinden kurtulamıyacaklardır.) Bunlara Cehennem'de, çok acı azab vardır. (Nisa suresi: 14)
Ey müslümanlar topluluğu! Allahü tealanın sizi teşvik ettiği şeye rağbet ediniz ve O'nun yasak ettiklerinden kaçınınız. Allahü tealanın korkuttuğu şeylerden korkunuz. O'nun cezasından, azabından Cehennem'inden korkunuz. Şu bulunduğunuz dünyada O'nun ateşinden bir damla kıvılcım bulunmuş olsa, bu dünyayı sizler için yaşanmaz hale getirir. (Hadis-i şerif-İhyau Ulumiddin, Tezkire-i Kurtubi)
Cehennem yedi tabakadır: Birinci tabaka en hafifidir. Fakat dünya ateşinden yetmiş kat daha şiddetlidir. Adı Cehennemdir. Burada müslümanlardan bir kısmı yanıp, günahlarından temizleneceklerdir. Kafirlerin devamlı azab görecekleri Cehennemin diğer tabakaları ise; Sa'ir, Sakar, Cahim, Hutame, Lazy ve Haviye'dir. (Bkz. İlgili maddeler) (Seadet-i Ebediyye)
Bir şeyi arayan onun peşinden koştuğu ve bir şeyden korkan ondan kaçtığı halde, Cennet'i arayıp, Cehennem'den kaçan kimselerin bunlara hiç aldırış etmeden uyuyup kalmaları ne kadar şaşılacak şeydir. (Âmir bin Abdullah)
Cehennem'e girmek ve sonsuz olarak orada kalmak, imanı duyduktan sonra şirk (Allah'a ortak) koşanlar içindir. (Kadızade)
Cennet ve Cehennem halihazırda vardırlar ve ebediyyen bakidirler (kalıcıdırlar). (Ömer Nesefi)
Cehennem'den en son çıkacak mü'min, yedi bin ahiret senesi yanacaktır. Âhiretin bir günü, dünyanın bin senesi kadar uzundur. (Kadızade Ahmed Emin Efendi)
Günahlar gaflete, Allahü tealayı unutmaya, gaflet ise, kalbin katılaşmasına sebeb olur. Kalbin katılaşması, insanı Allahü tealadan uzaklaştırır. Allahü tealadan uzaklaşmak ise, Cehennem'e götürür. (Haris el-Muhasibi)
5-)Dini inanışlara göre, dünyada günah işleyenlerin öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu
Örnek:Cennet, cehennem, ahiret, ebedi hayat hayallerine bir daha dönmesine imkan yoktu. R. N. Güntekin
6-)Çok sıkıntılı yer
Örnek:Kafamın çatlaklığı yüzünden bir anda orasını zindana, cehenneme çevirdim. R. H. Karay
Bu bilgi faydalı oldu mu ?














- Cehennem öldükten sonra günahkarların ve Allah'a şirk koşanların azab göreceği yer.
- Cehennem öbür dünyada kötülerin gittiği yere denir
- Cehennem çok kötüdur
- Cehennem yakıcı sıcağın da dondurucu soğuğunda görülemeyeceği bir yerdir.
- Cehennem kötülerin gideceği bir yerdir
- Hamas ise saldırı sonrası"İsrail’e Cehennem kapılarının açıldığını"açıklamıştı.
- Cehennem ise ateşini bu dünyadan götürdüğümüz bir ocaktır 'Rabbimiz, bize dünyada da ahirette de güzellikler ver'diye dua edelim.
Sizde içinde Cehennem kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !
