Ecel Nedir
Ecel Nedir ? Ecel Ne demek ?
1-)ömrün sonu, ölüm için takdir edilen (yazılan) zaman. Dünya hayatının bittiği vakit. Her canlının Allahü teala tarafından takdir olunmuş bir eceli vardır. Herkes, eceli gelince ölür.A’raf suresi, 33. ayetinin meal-i şerifi şöyledir:“Ecelleri geldiği zaman, onu bir saat ileri ve geri alamazlar.”
“İnsan doğmadan önce; ne kadar yaşar, nerede ölür, tövbe ile mi, tövbesiz mi ve hangi hastalıklardan, iman ile mi, yoksa imansız mı gider?” cümlesi ezelde takdir edilmiş, ezelde (sonsuz öncelerde) yazılmıştır.
Ecel, İslam dininde iki kısım olarak bildirilmiştir. Bunlardan birine “ecel-i müsemma”, diğerine “ecel-i kaza” denilmiştir.
Ecel-i müsemma: Bu ecel, hiç değişmez.Herkesin bir ecel-i müsemması vardır ve ecel hazır olduğu vakit, bir an gecikmez ve vaktinden önce gelmez.Canlı, takdir edilen o anda ölümü tadar. Bu ecelden kaçmak, kurtulmak mümkün değildir. Bu bakımdan, mesela harplerden kaçanlar ölümden kaçtıkları için değil, ecelleri henüz gelmediği için kurtulmuşlardır.Aynı şekilde taun (veba) gibi bulaşıcı hastalık bulunan yerlerden uzaklaşanlar da henüz ecelleri gelmediği için yaşamaya devam ederler. Buralardan kaçmayıp sabredenlerden ölenler ise ecelleri geldiği için ölmüşler, yaşamaya devam edenler de ecelleri gelmediği için ölmemişlerdir.Afrika’da açlıktan ölenler, ecelleri geldiği için ölmüşlerdir.Trafik kazaları gibi, onların da ölüm sebebi açlık olmuştur.Onlara yardımcı olmak çok iyidir ve sevaptır.İntihar eden, başkası tarafından öldürülen veya kaza neticesinde ölen kimseler için halk arasında “Eceli ile ölmedi!” denilmesi yanlıştır.
Çok tehlikeli hallerden sağ salim kurtulanların yanında ufacık ve değersiz görünen sebeplerle ölüp gidenler düşünülürse ecel-i müsemma’nın anlaşılması kolaylaşabilir.O halde, ecel vakti Allahü tealanın takdiri iledir. Bu konuda çok meşhur olmuş bir beyt şöyledir:
Ecel geldi cihane
Baş ağrısı bahane
Ecel-i kaza: Bir sebebe bağlı olarak değiştirilmesi takdir edilmiş eceldir. Bir kimse, Allahü tealanın beğendiği iyi işi yapar, yahut sadaka verir, hac ederse, ömrü 60 sene, bunları yapmazsa 40 sene diye takdir edilmesidir. Allahü tealanın beğendiği iyi işler, kabul olan dualar, takdir edilen kazanın değişmesine, yani artmasına sebeb olur. Bu husus hadis-i şeriflerde ve çeşitli haberlerde bildirilmiştir. “Kader, tedbir ile sakınmakla değişmez. Fakat kabul olan dua, o bela gelirken korur.”, “Kaza-i muallakı hiçbir şey değiştirmez. Yalnız dua değiştirir. Yalnız ihsan, iyilik artırır.” ve “Sadaka ömrü uzatır.” hadis-i şerifleri bunun delilidir.
Davud aleyhisselamın yanına iki kişi gelip, birbirinden şikayet etti. Dinleyip, karar verip giderken Azrail aleyhisselam gelip; “Bu iki kişiden birincisinin eceline bir hafta kaldı. İkincisinin ömrü de, bir hafta önce bitmişti. Fakat, ölmedi.” dedi. Davud aleyhisselam şaşıp, sebebini sorunca; “İkincisinin bir akrabası vardı. Buna dargındı. Gidip, onun gönlünü aldı. Bundan dolayı Allahü teala buna yirmi yıl ömür takdir buyurdu.” dedi.
Bir başka misal de şöyle verilebilir. Birinin 3 gün ömrü kalmışken, akrabasını Allah rızası için ziyaret etmesi ile ömrü 30 sene uzar. 30 yıl ömrü kalmış olanın da akrabasını terk ettiği için ömrü üç güne iner.
Bu değişikliklerAllahü tealanın ezeli ilmine uygun olarak meydana gelir. Yoksa Allahü tealanın takdir ettiği (yazdığı) şey asla değişmez. Herhangi bir şekilde öldürülen kimsenin ömrü, o anda, ortadan kesilmiş, yarım kalmış değildir.O anda eceli gelmiştir. Doktor bulmak, ilaç bulmak, organ nakli ve öteki sebepler de Allahü tealanın takdirine bağlı olup, ecel gelmemiş ise ölünmez ve gelmiş ise kurtulunmaz. (Bkz.Kaza ve Kader)
2-)ECEL
Belli bir zaman parçası ve bu parçanın sonu;
vakit ve son.
Birşey için belirlenmiş zaman dilimine ecel
denir. İnsanın veya herhangi bir canlının eceli,
kendisine tayin edilen ömürdür. "Ecelin gelmesi" ise, tayin
edilmiş bulunan ömrün son bulması, yani ölümdür.
Allah indinde her canlı için tayin edilmiş
bir ecel vardır. Eceli geldiğinde dünya hayatı son bulur.
"Eğer Allah, insanları, yaptıkları her
haksızlıkta cezalandırsaydı, yeryüzünde tek canlı
bırakmazdı. Fakat onları takdir edilen bir süreye kadar
erteler. Ecelleri (süreleri) geldiği zaman da bir an dahi ne geri
kalırlar, ne de ileri geçerler" (en-Nahl, 16/61).
"Eceli geldiği zaman bir kimsenin ölümünü
Allah geciktirmez" (el-Münafıkun, 63/11).
Ecel, kaza ve kaderle ilgili bir meseledir. Nasıl
diğer olayları Allah, geçmiş ve geleceği kuşatan
ilmiyle belirlemişse, eceli de ilmiyle takdir etmiştir.
"Öldürülen kişi de eceliyle mi ölmüştür?
Öldürülmüş olmasaydı daha bir müddet yaşayacak
mıydı, yaşamayacak mıydı?" gibi sorular
ister istemez akla gelmektedir. Nitekim bu hususta kimi alimler farklı
kanaat ileri sürmüşlerdir. Mutezile'den bir kısım
alimlere göre öldürülen kişi eceliyle ölmemiştir.
Öldürülmemiş olsaydı, daha bir müddet yaşayacaktı.
Ehl-i Sünnet ile diğer Mutezilelere göre ise, eceliyle ölmüştür.
Aksini ileri süren Mutezililer, kulların fiillerinin
yaratılmasıyla ilgili görüşlerinden dolayı bu görüşe
varmışlardır. Çünkü onlara göre fiilin faili, bizzat
kulun kendisidir. O halde öldürme işi, öldüren katilin kendi işidir.
Ehl-i Sünnet'in tamamına göre öldürülen kişi
de eceliyle ölmüştür. Ancak katil bu fiilinden dolayı ceza görür.
Eceliyle ölmediğini söylemek yanlıştır. Allah o
kişinin öldürüleceğini önceden bilmektedir ve ecelini de ona
göre tayin etmiştir. Allah onda ölümü yaratmasından
dolayı ölmüştür. Öldürülerek ölen kimse için, "Öldürülmeseydi
yaşayacaktı" gibi sözler söylemek doğru
değildir. Hatta "öldürülmemiş olsaydı, ne olurdu?"
gibi bir varsayım üzerinde birtakım görüşler ileri sürmek
dahi yanlıştır. Çünkü bütün bunlar Allah'ın
takdiriyle olmaktadır ve aksi sözkonusu olamaz (İmamu'l-Harameyn
el-Cüveyni, Kitabu 'l-İrşad ila Kavati'i 'l-Edilleti fi
Usuli'l-İ'tikad, Mısır 1950, 363).
"Bir canlıya ömür verilmesi de, ömründen
azaltılması da mutlaka bir kitapta (yazılı)dır"
(el-Fatır, 35/11) ayetinde "Ömrünün kısaltılması
" ifadesiyle ilgili olarak İmamu'l-Haremeyn el-Cüveyni (öl.
478/1085) şöyle demektedir: Bu ayetle iki durum kastedilmiştir
ki, onlardan biri: Bir kimsenin benzerlerine nazaran ömrünün
eksiltilmesidir. Yoksa, Allah'ın ilminde mevcut olan ömrünün
eksiltilmesi anlamında değildir. Bu nasıl mümkün olsun ki,
Allah, ilminde onun ecelini takdir etmiştir. İkinci durum ise:
Eksiltme ve arttırmanın, melekler indindeki sahifelerde gerçekleşmesidir.
Onların sahifelerinde birşey mutlak olarak
yazılıdır ama, Allah'ın ilminde kayıt altına
alınmıştır. Vukubulacak olan da, bu kayıt
altına alınan şekildir. Âlimler, "Allah, dilediğini
siler, dilediğini bırakır. (Bütün) kitapların
anası, O'nun yanındadır" (er-Ra'd, 13/39) ayetini de
buna hamletmişlerdir (el-Cüveyni, a.g.e., 363).
O halde Allah indindeki ilim, yani kader, katiyyen değişmez.
Levh-i Mahfuz'da ne yazılmışsa mutlaka olur. Ancak
meleklerin yanında da olayların yazılı bulunduğu
sayfalar vardır ve bu sayfalarda yazılanlar,
değişikliğe maruz kalabilir.
Bu gibi konular gayb alemini ilgilendirdiği için
tabiatıyla onların mahiyetlerini bilemeyiz. Meleklerin yanında
bulunan sayfaların değişmesinin elbette bir hikmeti
vardır. Belki de bunun hikmeti, meleklerin gayba tam olarak vakıf
olmalarını engellemektir. Allah neyi diler ve murad ederse
mutlaka onda bir hikmet vardır.
M. Sait ŞİMŞEK
3-)Allahü teala insanları yaratırken, ecellerini, ömürlerini ve rızıklarını takdir etmiştir. (Hadis-i şerif-Berika)
Hadis-i şerifte; "İlaçların en iyisi, Kur'an-ı kerimdir" buyruldu. Hastaya okunursa hastalığı hafifler. Eceli gelmemiş ise iyi olur. Eceli gelmiş ise, ruhunu teslim etmesi kolay olur. (Senaullah Dehlevi)
Herkesin belli bir eceli vardır. Bu ecel hiç değişmez. Onun için hastalıkta sıkılmamalı, telaşa düşmemelidir. Böyle derd ve belalar gelince, Allahü tealaya sığınmalı, afiyet vermesi, kurtarması için dua etmelidir. (Ahmed Faruki)
Ecel geldi cihana
Baş ağrısı bahane.
(Atasözü)
4-)Hayatın sonu, ölüm zamanı
Örnek:Vaktinize hazır olun / Ecel vardır gelir bir gün. Yunus Emre
Bu bilgi faydalı oldu mu ?





- Eceli ile vefat etti.
- bizi Ecel korur
- Okyanusta dev dalgalar ve fırtınada hayatta kalmak için can kurtaran botunda üç gün boyunca Ecel terleri döken Delord'ın imdadıda dün The PV Orion isimli yolcu gemisi yetişti.
- Havalimanından Ecel terleri dökerek çıkan ünlü golcü, ardından takımla birlikte kaldıkları otelin yolunu tuttu.
Sizde içinde Ecel kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !
