Gıybet Nedir
Gıybet Nedir ? Gıybet Ne demek ?
1-)Alm. Nachrede, durchhecheln, Klatsch, Fr. Medisance, denigrement, İng. Backbiting. Dedikodu. Bir Müslümanın veya zımminin yüzüne karşı söylendiği zaman hoşlanmayacağı veya kalbinin kırılacağı bir sözü, hali veya hareketi gıyabında, yani bulunmadığı yerde söylemek, hareketiyle göstermek veya ima etmek. Kapalı söylemek, işaretle, hareketle bildirmek, yazıyla duyurmak da, hep söylemek gibi gıybettir. Hadis-i şerifte buyruldu ki: “Bir kimse için söylenen kusur onda varsa bu söz gıybet olur. Yoksa bühtan yani iftira olur.”
Gıybet etmek, büyük günahtır. Zina etmek günahından daha şiddetlidir. Hadis-i şerifte; “Gıybet etmek zina etmekten şiddetlidir.” buyruldu. Eshab-ı kiramdan Cabir ve Ebu Said hazretleri; “Gıybet, nasıl zinadan daha şiddetli olur?” dediklerinde, Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem); “İnsan zina eder ve sonra tövbe eder. Allahü teala da (dilerse) onu affeder. Ama gıybet edeni, gıybet ettiği kimse ondan razı olmayınca bağışlamaz.” buyurdu.
Allahü teala, Kur’an-ı kerimde gıybet etmeyi, ölü eti yemeye benzeterek yasak ediyor ve Hucürat suresi 12. ayetinde mealen; “Bir kısmınız, bir kısmınızı (arkasından) hoşlanmayacağı sözle gıybet etmesin, çekiştirmesin! Hiç sizden biriniz ölü kardeşinizin etini yemek ister mi? Bundan tiksindiniz değil mi? O halde gıybet etmekte Allah’tan korkun!” buyuruyor.
Gıybet, insanın ibadet ederek kazandığı sevapların azalmasına ve başkasının günahlarının kendisine verilmesine sebeb olur. Bunları her zaman düşünmeli ve gıybetten sakınmalıdır. Hadis-i şeriflerde; “Kıyamet günü, bir kimsenin sevab defteri açılır; «Ya Rabbi! Dünyadayken, şu ibadetleri yapmıştım. Sahifede bunlar yazılı değil» der. «Onlar defterinden silindi, gıybet ettiklerinin defterine yazıldı» denir.” ve “Kıyamet günü bir kimsenin hasenat (iyilikler, sevaplar) defteri açılır. Yapmamış olduğu ibadetleri orada görülür. «Bunlar seni gıybet edenlerin sevaplarıdır» denir.” buyruldu. Yine bir hadis-i şerifte; “Gıybet, insanın sevabını, iyi amellerini, ateşin kuru odunu yaktığı gibi yakar.” buyruldu. Zahmet çekerek sıkıntılara katlanarak ibadet yapıp da, bunun sevabını yok etmek, akıllı, normal düşünebilen bir insanın yapacağı şey değildir.
Altı kişinin kusurlarını, ayıplarını arkasından söylemek gıybet olmaz:
1. Günah işlemesine mani olmak için söylemek. Bir kimse, babasından gizli haram, günah ve suç işleyince, babasının engel olacağını bilenin, babasına söylemesi veya yazarak bildirmesi gıybet olmaz. Mani olacağı bilinmiyorsa haber verilmez. Çünkü düşmanlığa sebeb olur.
2. Kusur işleyene acıdığı için söylemek. Bir şeyi bilmeyene nasihat vermek, satılmakta olan malın kusurunu müşteriye haber vermek, evlenecek erkeğe, nikah edeceği kızın ayıbını, kusurunu haber vermek gıybet olmaz.
3. Müslümanları onun şerrinden, kötülüğünden korumak için söylemek. İnsanları haksız yere döveni, mallarını gasb edeni, çalanı, yahut dili ile söverek, iftira ve gıybet ederek zarar vereni söylemek gıybet olmaz.
4. Bir alime söyleyip, o kusurun dindeki hükmünü (fetvasını) öğrenmek için söylemek.
5. O kusur, ona isim olmuşsa, onu bu isimle tanıtmak mecburiyetinde olmak.
6. Âşikare, herkesçe bilinen günahları, bid’atleri ve zulmü söylemek. Din düşmanlarını bildirmek, İslamiyeti yanlış anlatanları ve yazanları Müslümanlara açıklayıp haber vermek, bid’at işleyenleri ve bunları Müslümanların arasına yayanları bildirmek, açıkça haram, günah işleyeni ve zulmedeni söylemek gıybet olmaz.
İnsanlar arasında bir hastalık haline gelen gıybetten, bunları yapanları sakındırmalıdır. Bu, hem ona, hem de cemiyete en büyük hizmettir. Gıybet edene, “Sus!” diyene yüz şehid sevabı verileceğini Peygamber efendimiz haber veriyor. Yanında gıybet yapıldığını işiten kimse, buna hemen mani olmalıdır. Hadis-i şeriflerde buyruldu ki:
Din kardeşine, onun haberi olmadan yardım eden kimseye, Allahü teala dünyada ve ahirette yardım eder.
Yanında din kardeşi gıybet edilince, gücü yettiği halde, ona yardım etmeyen kimsenin günahı, dünya ve ahirette kendisine yetişir.
Mirac gecesi Cehennemi bana gösterdiler, etleri parça parça edilip ağızlarına konduğu birtakım insanlar gördüm. Kendilerine bu kokmuş etleri yiyin, diyorlardı. Bunların kim olduğunu sual ettim. Cehennem meleklerinin reisi Malik, “Bunlar gıybet edenlerdir. Gıybet edenler şeytanın dostlarıdır.” dedi.
Gıybet yapılırken, orada bulunan kimse, korkmazsa sözle; korkunca kalbiyle reddetmezse, gıybet günahına ortak olur. Gıybet edenin sözünü kesmesi, yahut kalkıp gitmesi mümkün ise, bunları yapmalıdır. Eliyle, başıyla, gözüyle men etmesi kafi gelmez. Açıkça, sus demesi lazımdır.
Gıybet etmek günahından kurtulmanın keffareti üzülmek, tövbe etmek ve gıybet ettiği kimse ile helallaşmaktır. Pişman olmadan helallaşmak riya olur, ayrı bir günah olur.
2-)GIYBET
Bir kimsenin gıyabında
hoşlanmayacağı bir söz söylemek, çekiştirmek;
meydanda olmama, kaybolma hali.
Gıybet, bir kimsenin arkasından hoşuna
gitmeyecek şeyleri söylemek, başka bir deyimle, kendimize söylendiği
zaman hoşlanmayacağımız bir şeyi, din
kardeşimiz hakkında arkasından konuşmamız
anlamına gelir. Halk arasında dedikodu, gıybet ile
aynı anlamda kullanılır.
Gıybet, insan veya insanla ilgili birtakım
şeyler üzerinde olur. Kişinin bedeni, nesebi, ahlakı,
işi, dini, dünyası, elbisesi, evi, bineği... dedikodu
konusu olabilir. Gözün şaşılığı, saçların
döküklüğü, uzun veya kısa boyluluk, siyah veya sarı
renkte olmak... Bunlardan alaylı bir şekilde bahsedilmesi sözkonusu
kişinin kalbini kırar.
Kur'an ve Sünnet, gıybeti
yasaklamıştır: "Bir kısmınız
diğerlerinizin gıybetini yapmasın. Sizden biriniz ölmüş
kardeşinin etini yemek ister mi? Bundan tiksindiniz değil mi?"
(el-Hucurat, 49/12); "Gıybet, kardeşini hoşuna
gitmeyecek şekilde anmandır" (Tirmizi, Birr, 23; Darimi,
Rikat, 6; Malik, Muvatta, Kelam,10; Ahmed b. Hanbel, II, 384, 386).
Başkalarına kardeşinin
ayıplarını anlatmak onun hoşuna gitmeyecek
şeyleri söylemek demek olduğundan, ancak dil ile söylemek
haram olmuştur. Kaş-göz işareti yapmak, ima, işaret
ve yazı gibi gıybet anlamı ifade eden her hareket de
gıybettendir. Mesela elle birisinin uzun veya kısa
boyluluğuna işaret etmek, bir şahsın
ayıpları hakkında yazı yazmak gıybettir.
Gıybeti tasdik etmek de gıybettir. Gıybet yapılan
yerde susan kişi gıybete ortak olmuş olur. Diliyle
gıybetçiye karşı duramayanın kalbiyle inkar etmesi
gerekir. (İmam Gazzali, Zübdetü'l-İhya, Trc: Ali Özek,
İstanbul 1969, 362, 363). Allah Resulu şöyle buyurur: "Bir
kimse yanında hakarete maruz kalan bir mümine gücü yettiği
halde yardım etmezse, Allah o kimseyi kıyamet gününde
insanların önünde rezil eder" (Tebarani).
- "Her kim gıyabında kardeşinin
kusurlarını söyletmezse, kıyamet gününde Allah da onun
kusurlarını örtmeyi tekeffül eder" (İbn Ebi'd-Dünya).
- "Ey kalbiyle değil, sadece diliyle iman
edenler topluluğu! Müslümanların gıybetini
yapmayınız, ayıplarını
araştırmayınız. Zira kim kardeşinin ayıp ve
kusurlarını araştırırsa Allah do onun
kusurlarını araştırır. Allah, kimin kusurunu
araştırırsa onu evinin içinde bile olsa rezil ve rüsva
eder (Ebu Davud, İbn Ebi Dünya).
İslam dininde kardeşlik olgusunun, "Müminler
ancak kardeştir. İhtilaf ettikleri zaman, iki kardeşinizin
arasını düzeltin; ve sakının ki, merhamet
olunasınız" (el-Hucurat, 49/10) ilahi buyruğu ile
kurulmuş olması, İslam toplumunu bu iman kardeşliği
üzerinde yükselen güçlü bir toplum yapmaktadır. Böyle bir
toplumda gıybet yoktur. Çünkü, Hz. Peygamber (s.a.s)'in buyurduğu
gibi, "Mümin müminin aynasıdır. Mümin iki el gibidir,
birisi diğerini temizler." Bu ölçüler, toplumu fitne ve
bozgunculuktan uzak tutar.
Gıybetin sebepleri:
1. İntikam duygusunu tatmin, 2. Arkadaşlara
muvafakat, 3. Gösteriş ve büyüklük; başkalarını küçültme,
kendini büyütme, 4. Kıskançlık, 5. Hoşça vakit
geçirmek, güldürmek için başkalarının ayıp ve
kusurlarının ortaya serilmesi, 6. Küçük düşürmek için
alay (Gazzali, İhyau Ulumiddin, Trc: Ali Arslan, İstanbul
19'72; VI, 522 vd).
Gıybetten korunmak için kişinin öncelikle
kendi kusurlarıyla uğraşması gerekir. Şuralarda
gıybet caizdir:
1) Haksızlık karşısında:
"Hak sahibinin söz hakkı vardır" (Buhari, Müslim).
2) Fetva istemede: Utbe kızı Hind,
Resulullah'a gelerek kocası Ebu Süfyan'ı cimriliğiyle,
çok az nafaka bırakmasıyla çekiştirmiş ve
kocasının malından haberi olmadan alıp
alamayacağını sormuştu. Allah Resulu de "Sana ve
çocuğuna yetecek miktarda, iyilikle al" buyurdu.
3) Bir kimseyi kötülükten menetmek:
4) Kişiyi meşhur olan lakabıyla anmak.
5) Kişinin fısk-u fücurunu alenen yapması,
yaptıklarından dolayı gurur duyması,
yaptıklarının söylenmesinden dolayı üzüntü
duymamasıdır. Yaptıklarıyla övünmesi yüzünden
onları anmak gıybet sayılmaz.
Gıybetçinin günahtan kurtulması için pişmanlık
duyması, tövbe etmesi, gıybetini yaptığı kimse
ile helalleşmesi gerekir. Gıybeti yapılan da merhametli
davranır, affeder. Düstur: "affa yapış(mak), iyiyi
emret(mek), cahillerden uzak ol(maktır) (el-A'raf, 7/ 199).
Hamdi DÖNDÜREN
3-)
Bir kimsenin gıyabında hoşlanmayacağı bir söz söylemek, çekiştirmek; meydanda olmama, kaybolma hali.
Gıybet, bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek, başka bir deyimle, kendimize söylendiği zaman hoşlanmayacağımız bir şeyi, din kardeşimiz hakkında arkasından konuşmamız anlamına gelir. Halk arasında dedikodu, gıybet ile aynı anlamda kullanılır.
Gıybet, insan veya insanla ilgili birtakım şeyler üzerinde olur. Kişinin bedeni, nesebi, ahlakı, işi, dini, dünyası, elbisesi, evi, bineği... dedikodu konusu olabilir. Gözün şaşılığı, saçların döküklüğü, uzun veya kısa boyluluk, siyah veya sarı renkte olmak... Bunlardan alaylı bir şekilde bahsedilmesi sözkonusu kişinin kalbini kırar.
Kur'an ve Sünnet, gıybeti yasaklamıştır: "Bir kısmınız diğerlerinizin gıybetini yapmasın. Sizden biriniz ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bundan tiksindiniz değil mi?" (el-Hucurat, 49/12); "Gıybet, kardeşini hoşuna gitmeyecek şekilde anmandır" (Tirmizi, Birr, 23; Darimi, Rikat, 6; Malik, Muvatta, Kelam,10; Ahmed b. Hanbel, II, 384, 386).
Başkalarına kardeşinin ayıplarını anlatmak onun hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek demek olduğundan, ancak dil ile söylemek haram olmuştur. Kaş-göz işareti yapmak, ima, işaret ve yazı gibi gıybet anlamı ifade eden her hareket de gıybettendir. Mesela elle birisinin uzun veya kısa boyluluğuna işaret etmek, bir şahsın ayıpları hakkında yazı yazmak gıybettir. Gıybeti tasdik etmek de gıybettir. Gıybet yapılan yerde susan kişi gıybete ortak olmuş olur. Diliyle gıybetçiye karşı duramayanın kalbiyle inkar etmesi gerekir. (İmam Gazzali, Zübdetü'l-İhya, Trc: Ali Özek, İstanbul 1969, 362, 363). Allah Resulu şöyle buyurur: "Bir kimse yanında hakarete maruz kalan bir mümine gücü yettiği halde yardım etmezse, Allah o kimseyi kıyamet gününde insanların önünde rezil eder" (Tebarani).
- "Her kim gıyabıda kardeşinin kusurlarını söyletmezse, kıyamet gününde Allah da onun kusurlarını örtmeyi tekeffül eder" (İbn Ebi'd-Dünya).
- "Ey kalbiyle değil, sadece diliyle iman edenler topluluğu! Müslümanların gıybetini yapmayınız, ayıplarını araştırmayınız. Zira kim kardeşinin ayıp ve kusurlarını araştırırsa Allah do onun kusurlarını araştırır. Allah, kimin kusurunu araştırırsa onu evinin içinde bile olsa rezil ve rüsva eder (Ebu Davud, İbn Ebi Dünya).
İslam dininde kardeşlik olgusunun, "Müminler ancak kardeştir. İhtilaf ettikleri zaman, iki kardeşinizin arasını düzeltin; ve sakının ki, merhamet olunasınız" (el-Hucurat, 49/10) ilahi buyruğu ile kurulmuş olması, İslam toplumunu bu iman kardeşliği üzerinde yükselen güçlü bir toplum yapmaktadır. Böyle bir toplumda gıybet yoktur. Çünkü, Hz. Peygamber (s.a.s)'in buyurduğu gibi, "Mümin müminin aynasıdır. Mümin iki el gibidir, birisi diğerini temizler." Bu ölçüler, toplumu fitne ve bozgunculuktan uzak tutar.
Gıybetin sebepleri:
1. İntikam duygusunu tatmin, 2. Arkadaşlara muvafakat, 3. Gösteriş ve büyüklük; başkalarını küçültme, kendini büyütme, 4. Kıskançlık, 5. Hoşça vakit geçirmek, güldürmek için başkalarının ayıp ve kusurlarının ortaya serilmesi, 6. Küçük düşürmek için alay (Gazzali, İhyau Ulumiddin, Trc: Ali Arslan, İstanbul 19'72; VI, 522 vd).
Gıybetten korunmak için kişinin öncelikle kendi kusurlarıyla uğraşması gerekir. Şuralarda gıybet caizdir:
1) Haksızlık karşısında: "Hak sahibinin söz hakkı vardır" (Buhari, Müslim).
2) Fetva istemede: Utbe kızı Hind, Resulullah'a gelerek kocası Ebu Süfyan'ı cimriliğiyle, çok az nafaka bırakmasıyla çekiştirmiş ve kocasının malından haberi olmadan alıp alamayacağını sormuştu. Allah Resulu de "Sana ve çocuğuna yetecek miktarda, iyilikle al" buyurdu.
3) Bir kimseyi kötülükten menetmek:
4) Kişiyi meşhur olan lakabıyla anmak.
5) Kişinin fısk-u fücurunu alenen yapması, yaptıklarından dolayı gurur duyması, yaptıklarının söylenmesinden dolayı üzüntü duymamasıdır. Yaptıklarıyla övünmesi yüzünden onları anmak gıybet sayılmaz.
Gıybetçinin günahtan kurtulması için pişmanlık duyması, tövbe etmesi, gıybetini yaptığı kimse ile helalleşmesi gerekir. Gıybeti yapılan da merhametli davranır, affeder. Düstur: "affa yapış(mak), iyiyi emret(mek), cahillerden uzak ol(maktır) (el-A'raf, 7/ 199).
4-)Çekiştirme, yerme, kötüleme, kov.
Bu bilgi faydalı oldu mu ?
- Gıybetin kötü birşey olduğu Kuran-ı Kerim'de önemli bir yer alıyor.
- Dinimizin ortaya koyduğu kavramları ki bunlardan biri olan Gıybeti toplumumuza ayrıntılı bir şekilde anlatmak gerekir. Yoksa yanlış fiiller ortaya çıkmakta ve dinimizin emirlerini gerektiği gibi anlayıp yaşayamamaktayız.. Böylece takva sahibi bir mümin olmakta sorun yaşarız. Hocalarımız Gıybeti gerektiği gibi , hangi fiillerin Gıybeti kapsadığı, hangilerinin kapsamadığını anlatmamakta ve Gıybet toplumumuzda eksik anlaşılmaktadır. Bu yazınızda bu eksik anlayışın kaldırıldığını ve Gıybetin düzgün bir şekilde anlatıldığını gördüm ve faydalandım.. Teşekkürler.
- Onun dumanıyla huşuya kapılmış, coşmuş, sofralarından hile, desise ve Gıybet taamı eksik olmayan, herhangi bir iktidarın gölgesinde olmaktan beis duymayan mersiye yazıcılarını.
Sizde içinde Gıybet kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !
