Saban Nedir
Saban Nedir ? Saban Ne demek ?
1-)Alm. Pflug (m), Fr. Charrue (f), İng. Plow. Toprağı altüst etmek, tarlayı tohum ekilebilir hale getirmek ve çift sürmek için hayvanın koşulduğu, ucu sivri demirli ziraat aleti. Sabanın bulunuş ve kullanılış tarihi çok eskidir. İlk insan ve ilk peygamber olan Âdem aleyhisselam zamanında sabana benzer aletler kullanılarak toprağın sürüldüğü, tohumların ekildiği ve elde edilen ürünlerden ekmek yapılıp pişirildiği, din kitaplarında yazılıdır. Çünkü Âdem aleyhisselam ve ona inananlar şehirlerde yaşarlar ve okuma yazma bilirlerdi. Demircilik, iplik yapmak, kumaş dokumak, çiftçilik yapmak gibi sanatları da vardı. Zamanla insanların çoğalması, ihtiyaçlarının artması, onları toprağı işlemeye daha çok yönelterek, kullandıkları aletlerde yenilik yapmaya sevk etti.
M.Ö. 5 ve 6. yüzyıllara uzanıldığında sabanın en eski çeşitlerine Mezopotamya’da rastlarız. İlk sabanlar taş veya ağaçtan yapılmış olup, itmek veya çekmekle insanlar tarafından kullanılırdı. Eski Mısırlılar bu durumu biraz daha geliştirdiler. Esirleri, sabana benzer aletlerin önüne geçirerek çektirirler ve toprağı sürdürürlerdi. Daha sonraki yıllarda hayvanlara bağlanarak çekilen sabanlar yapıldı. Bu ilerleme ve gelişme içerisinde Eski Romalılar da toprağı süren kısmı, bıçağı demirden olan saban yapmayı başardılar. Daha önceki asırlarda, Asya’da istifade edilen sabanların, tarihi kaynaklarda, 6 ve 7. yüzyıllarda Orta Avrupa’da kullanılmaya başlanıldığı yazılmaktadır.
Tarih çağları içinde saban, değişik şekiller aldı. Toprağı daha derin sürmek ve altını üstüne iyice çevirebilmek için değişik usuller kullanıldı. Sürülen ve altı üstüne getirilen toprağın daha verimli olduğu görülünce büyük ve gövdesi geniş, uç kısmı ince sabanlar yapılmaya başlandı. Son yüzyıllarda bütün aksamı demir olan ve pulluk ismi verilen alet yapıldı.
Pulluk; bir demir okun etrafında sağa sola rahatlıkla dönebilen uçları keskin iki kanattan meydana gelmektedir. İlk önceleri hayvanlar yardımıyla kullanılan bu alet, günümüzde traktörlerle çekilmeye başlanmıştır. Pulluklar toprağın derinliğine ve genişliğine göre ayarlanabilen modern sabanlardır.
Halk arasında kara saban olarak bilinen ziraat aleti çok basittir. Toprağın altına istenilen seviyede inemediği gibi, altı üste çevirme işi de gereği gibi olmaz.
Saban şu kısımlardan meydana gelir:
Saban burnu; sabanın uç kısmında bulunan demirin keskin ucudur. Saban kayışı; sabanı boyunduruğa bağlayan kayıştır. Saban oku; kayışla boyunduruğa bağlanan uzun ve üzerinde de delikler bulunan kısımdır. Saban demiri; toprağa giren sabanın uç kısmında bulunan üçgen şeklindeki demirdir. Saban kulağı; toprağı alt üst eden kısımdır. Saban zıvanası (halkası); boyunduruğun saban okuna bağlanmasını sağlayan halkadır. Saban ökçesi; saban demirinin hemen arkasında bulunan ve toprağın iki yana açılmasını sağlayan kısımdır. Saban tarağı; Saban kütüğüyle okunun birbirine bağlanmasını sağlayan ağaç parçasıdır.
2-)ŞABAN
Kameri ayların sekizincisi.
Ayın hareketlerine göre hesaplanan Arabi ayların
ilki Muharrem, sonuncusu da Zilhiccedir. Şaban, Receb ile Ramazan
ayları arasında yer alır. Şaban ayının
Araplar arasındaki eski adı Azil idi.
Araplar, Şaban ayına "şehrullah-i
muazzam", "şehru'l-kerame" ve "şehru'l-kasir"
de derler. Böyle demelerinin sebebi, bu ayda bostanlara çıkıp,
beraberlerinde götürdükleri yemek ve diğer şeyler
pişinceye kadar gezip eğlenmeyi adet edinmeleriydi. Medineliler,
bu ayın on beşinci gecesine "leyletü'l-helva" (helva
gecesi) derler. Araplar, o gece evlerinde, durumlarına göre tatlılar
pişirip yerler ve yedirirlerdi. Eskiden bizim toplumumuzda da, hemen
her kandil gecesi bir helva gecesiydi. Fakir-zengin akrabaya, komşuya
helva dağıtmak adetti. Ülkemizin bazı yörelerinde bu
adetin günümüzde de devam ettiği görülmektedir.
Şaban ayını önemli kılan
özelliklerden biri, "şühur-i selase" denilen "üç
aylar"ın ikincisi olmasıdır. Bilindiği gibi, üç
ayların ilki Receb, üçüncüsü de Ramazandır. Şaban
ayının önemli bir hususiyeti de, "Beraat gecesi"nin
bu ayın on beşinci gecesine tesadüf etmesidir. Beraat gecesi,
meleklerin inmesi, duaların kabul olunması, duaların geri
çevrilmemesi gibi birçok fazilete sahip olduğu için, bulunduğu
ayı da değerli kılmıştır (M. Zeki
Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü,
İstanbul 1983, III, 302).
İbn Mace, Şaban ayı ve özellikle
Beraat gecesi hakkında rivayet edilen şu iki hadisi kaydeder:
"Şaban ayının yarısı (Beraat
gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz.
Şüphesiz ki Allah, o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne
iner ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu? Onu affedeyim! Rızık
isteyen yok mu? Rızık vereyim! Şifa dileyen yok mu?
Şifa vereyim!" (Sünen, İkametü's-Salat, 191).
"Allah Teala, Şabanın on besinci
gecesi (Beraat gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asi olanlarla Allah'a
ortak koşanlar dışında bütün kullarını
bağışlar” (Sünen, İkametü's-Salat, 191)
Peygamber Efendimiz, bu ayda mümkün olduğu kadar
oruç tutardı. Hz. Âişe, O'nun bu
davranışını şu sözleriyle ifade eder: "Rasulüllah'ın
(s.a.s) Şaban ayındaki kadar çok oruçlu olduğu bir ay görmedim"
(Tecrid-i Sarih Tercümesi, IV, 295).
Şaban ayı, İslam tarihinde bazı
önemli olayların gerçekleşmesi açısından da
önemlidir. Bunlar arasında, hicretin ikinci yılına
rastlayan
Şaban ayı ortalarında nazil olan
ayetle kıblenin Mescid-i Aksa'dan Mescid-i Haram'a çevrilmesi ve
diğer bir ayetle de Ramazan orucunun farz kılınması
sayılabilir.
Mefail HIZLI
3-)Çift süren hayvanların koşulduğu demir uçlu tarım aracı.
Bu bilgi faydalı oldu mu ?




- İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman, Savunma Bakanı Ehud Barak ve eski dışişleri bakanlarından Tzipi Livni, ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen Saban Forumu'na katıldı.
- Clinton, ABD'nin başkenti Washington'daki düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü'ne bağlı Saban Center for Middle East Policy tarafından düzenlenen, bu yılki başlığı"Değişen Ortamda ABD-İsrail ilişkileri"olan 9.
Sizde içinde Saban kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !
