Vermek Nedir

1-)(üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi) Birisine eriştirmek, iletmek // Bırakmak veya bağışlamak // Ondan bilmek, atfetmek // (düşünce veya bilgi anlatan şeyler için) Başkalarina iletmek, bildirmek // Döndürmek, çevirmek, yöneltmek // Herhangi bir duruma yol açmak // (eğlenceli toplantı) Düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak // (sanatçı) Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek // Satmak // Biriyle evlendirmek // Ödemek // Yaymak // Ürün üretmek // Herhangi bir şey ortaya çikarmak, oluşturmak // Hepsini herhangi bir duruma sokmak // Sahip olmasini saglamak // (bir şey üzerinde) Etki yapmak, biçimini degiştirmek // Tespit etmek // Kazandirmak, katmak // Ayirmak, harcamak // Dayamak // Kök veya gövdelerin sonuna -e ( -a ) zarf-fiil eki ile eklendiginde tezlik bildirir // Dilek bildiren birleşik fiiller yapar

2-)Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
Örnek:Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm. Ö. Seyfettin

3-)Bırakmak veya bağışlamak
Örnek:Hırsımdan bazılarına bedava verdim, alın götürün, diye bağırdım. H. C. Yalçın

4-)Ondan bilmek, atfetmek

5-)Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek

6-)Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
Örnek:Arabanın burnunu, en tenha kahvelerden birinin önünde, rıhtıma verdiler. A. İlhan

7-)Herhangi bir duruma yol açmak
Örnek:Kendilerine iyi bir çalışma fırsatı verdim. Y. K. Karaosmanoğlu

8-)Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.

9-)Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.

10-)Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek: ?İyi oldu ağzının payını verdiğim, artık bana karşı daha dikkatli olur.? -A. Ümit.

Bu bilgi faydalı oldu mu ?